Şahid Kılınmış Bir Özgürlük Savaşçısı: Şamil Basayev
11 Temmuz 2006
Çeçen Cihadının Efsanevi komutanlarından Şamil Basayev, 14 Ocak 1965'de Çeçenistan'ın Vedeno Bölgesi'nin, Vedeno köyünde doğdu.1987 yılında, Moskova'da mühendislik eğitimine başladı. Öğrencilik hayatını Rusya’da tamamladı.Daha sonra ticaret hayatına atılan Basayev, bir süre Rusya’da ticaretle uğraştı.Sovyetler Birliğinin dağılma sürecinde başlayan bağımsızlık hareketlerine destek verdi ve Abhazya'da, Ruslara karşı özgürlük mücadelesine girişen kardeşlerinin yanında mücadeleye katıldı.Buradan Karabağ’a geçen Şamil Basayev burada da bir süre Azeriler ile birlikte Ermeni Zulmüne karşı savaştı.
Dünya, O’nun Adını ilk defa Çeçenistan'da yaşananları dünyaya duyurmak için bir Rus yolcu uçağını kaçırarak, Ankara'ya indirdiğinde duydu. Kaçırıp Ankara Esenboğa havaalanına indirdiği uçağı ve yolcularını, Çeçenistan’a dönmesine izin verilmesi karşılığında serbest bıraktı.Şamil Basayev’in gerçekleştirdiği bu eylemle, dünya Çeçenya’da yaşanan olaylara odaklanıyor ve Şamil Basayev’de , Çeçen Halkının önderi konumundaki Cahar Dudayev ile birlikte yaşanan olayların merkezinde yer alıyordu.
1992 yılında Cahar Dudayev'in emri ile Abhazya'ya gönderilen Çeçen birliklerin komutanı iken, Abhazya'nın Gürcü işgalinden kurtulmasında birinci dereceden etkili olan Kafkas Halkları Konfederasyonu (KHK) birliklerinin komutanlığına getirildi. Abhazya'nın ardından Çeçenistan'a dönerek burada Afganistan cihadına katılarak, o dönemde eğitilmiş gençlerden müteşekkil bir silahlı güç kurdu.Cahar Dudayev'in Çeçenistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, muhalefete geçen Rus yanlısı silahlı birliklerin dağıtılmasında etkili oldu. 1994 yılı aralık ayında Ruslar'ın Çeçenistan'ı işgal etmesiyle Çeçen komutanların en önemlilerinden biri haline geldi. Savaş alanındaki üstün zekası ve izzetli duruşu ile ruslara korku saldı. Düzenlediği bir çok operasyonla Rus devletini boyun eğmeye zorlayan Şamil Basayev, aynı dönemlerde Rus İstihbaratı tarafından arananlar listesinin en başına kondu.1995 yılı başında, Rus savaş uçakları Şamil'in Vedeno'daki evini bombalayarak ailesinden 11 kişiyi şehid ettiler.
Rus güçlerinin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995'te, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentinde düzenlediği rehin alma eylemini yönetti. Burada yüzlerce kişiyi rehin alan Basayev ve yanındaki mücahidler tek bir rehineye dahi zarar vermediler.Rehinelerin serbest bırakılmasını karşılığında, Rus ordusunun Çeçenistan’dan çekilmesini talep eden ve isteğini telefon Rus İçişleri Bakanına da ileten Şamil Basayev’in öne sürdüğü şartlar, İşgalci Ruslar tarafından reddedildi.Sonrasında bölgeyi kuşatan Rus Ordusuna bağlı Alfa ve Omon birliklerine karşı hastaneyi savunarak, düşmana ağır kayıplar verdirdi.Şamil Basayev ve beraberindeki mücahidlerin mukavemetini kıramayacağını anlayan Rus Yetkililer, Basayev’in şartlarını kabul ettiklerini ilan ettiler.Rusların, rehinelerin hayatını hiçe sayarak hastaneye saldırmaları ve kimyasal silah kullanmak dahil pek çok insanlık dışı yöntemi kullanmaları Uluslararası Kamuoyunda tepkiyle karşılandı.Rusların bu hareketine karşılık, rehinelere zarar verilmemesini emreden Basayev, rehineleri güvenli bir bölüme alarak, Rus kuvvetlerinin saldırılarından da zarar görmelerini önledi.Peş peşe gelişen olaylar sonucunda, Müslümanların merhametinden etkilenen pek çok Rus, İslam’ı seçti.Rusların Çeçen Topraklarından çekilmeyi kabul etmesi üzerine,hastaneye şehidlerin naaşlarını taşımak için soğuk hava tertibatlı bir kamyon ve birkaç otobüs isteyen Basayev, rehineleri Çeçenistan sınırını geçer geçmez ilk yerleşim biriminde serbest bırakacağını açıkladı. Budennovsk kentinden rehineler, mücahidler ve anlaşma gereği kafileye dahil edilen Rus Parlementerleri ile birlikte Çeçenistan’a döndü.Çeçenistan’da coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Basayev, sınırı geçer geçmez Mücahidlerin kontrolünde, rehineleri serbest bıraktı.Müslüman olan pek çok Rus ise, Rusya’ya dönmeyi reddederek, Çeçenistan’da kalmayı tercih etti.Öyle ki, Çeçenya’da kalan Rusların içinden, İşgalci Rus Ordusuna karşı yürütülen cihada iştirak ederek şehadetle şereflenenler dahi oldu.Bu olay, Ruslara, savaş hukuku anlamında büyük bir ders verirken, diğer yandan dünyaya terörist olarak tanıtılmaya çalışılanların aslında düşmanlarının dahi haklarını gözeten asil birer savaşçı olduklarını belgeleyen bir vesika olarak tarihe geçti.Bu durumun ve Rusların caniliğinin rehinelerce dile getirilmesi ise, Rus Kamuoyunda büyük bir depreme sebep oldu.
Komutan Basayev, 1996 yılı Nisan ayında Çeçen Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı'na getirildi. Ve Rus güçlerini Çeçenistan'dan çekilmeye mecbur eden Cahar-Kale(Grozni) operasyonunu komuta etti. 1998’de Cahar-Kale'de yapılan, Çeçen-Dağıstan Halkları Kongresi'nde başkan seçildi. Kongrenin ikinci toplantısında alınan kararla, 1 Ağustos 1999'da kurulan İslam Şûrâsı'nın başkanlığına getirildi.31 Ağustos 1999 Günü Grozni'de ki basın toplantısında "Bu savaş, Volga'dan Don'a kadar tüm Müslümanlar kurtarılıncaya kadar sürecek. Bütün dünyayı alevler kaplasa da, bu cihada devam edeceğiz. Dünyadaki tüm Müslümanlar uyanıyor. Savaş 20-25 yıl sürebilir. Tüm Rusya savaş alanı olacak. Nihai hedef ise Kudüs'ün Siyonist işgalden kurtarılması." diyen Basayev, bütün dünyanın dikkatinin bir anda kendisine ve Çeçenistan’a çevrilmesine neden oldu.
Aynı süreçte,Rusların Dağıstan köylerini bombalaması karşısında sessiz kalamayan Şamil Basayev ve Hattab, Ağustos ayı içerisinde , İslam Şurası kararı ile Dağıstan'da bulunan Rus karargahına 2 bin mücahidle baskın düzenlediler.Bu baskında yüzlerce rus askeri öldürülürken onlarca helikopter ve zırhlı araç da imha edildi.
Bu operasyonu bahane eden Rusya, Çeçenistan’ı tekrar işgal etti.1999'da Rusya'nın Çeçenistan'ı yeniden işgali üzerine Çeçenistan'a dönerek, doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başladı. Burada destansı Grozni savunmasını yönetti .Grozni savunmasında 11 bin mücahidin komutanlığını yapan Basayev, 100 binden daha fazla rus askerine uzun süre kan kusturdular.100 bin askerlik 3 kademeli kuşatmayı mücahidlerin yaramayacağını düşünen rus generalleri Şamil Basayev ve emrindeki askerlerin kahramanlıkları karşısında adeta şok oldular.Bu kuşatmayı yarmayı başaran Şamil ve askerleri Rus askerlerine ağır kayıplar verdirerek dağlık bölgelere çekildiler.
O günü yaşayan bir kardeşimiz şunları anlattı;
“Biz Emir Şamil ve Hattab ile birlikte kuşatmayı nasıl yaracağımızı istişare ettikten sonra, dağlara doğru çatışarak çekilme kararı aldık.Bunun bize büyük kayıplara mal olacağını biliyorduk. Fakat Şamil Basayev ve Hattab' ın üstün zeka ve kabiliyetlerine güveniyorduk. Gruplara ayrılıp dağlara doğru çatışarak çekilmeye başladık.Komutanlarımız Şamil Basayev ve Hattab en öndelerdi.Bu çatışma sırasında bir çok kardeşimiz şehid düştü.Ancak Ruslar bizden kat kat daha fazla kayıp veriyordu.Çekilme esnasında, bir dağın yamacında boğazlanarak üst üste dizilmiş rus cesetlerini görünce Allahın yardımının bizimle olduğunu anladık.Bu çekilme sırasında Emirimiz Şamil Basayev bir mayın tarlasına en önde girerek kendisini mücahidlere siper etti ve mayına basması sonucu sağ bacağını kaybetti.”
Şamil Basayev'in bu tutumu, Çeçen mücahidlerin davalarındaki samimiyet ve kararlılıklarının bir göstergesi idi. Bu çekilme esnasında sağ bacağını cennete gönderen Basayev, uzun süren bir tedavi sonucu tekrar sağlığına kavuştu. Kopan bacağının yerine protez takılan Şamil Basayev tam 7 yıldır tek bacağı ile Kafkasya dağlarında cihadını sürdürerek, bir özgürlük mücadelesinin nasıl olması gerektiğini ve bir halkın bağımsızlığı için neleri feda ebebileceğini bütün dünyaya gösterdi.
Aslan Mashadov’un önderliğinde yürütülen İkinci Çeçen Cihadında, Genelkurmay Başkanlığına getirilen Basayev, bu dönemde de bir çok etkili operasyona imza attı.
Genelkurmay başkanlığı esnasında Nalçik, İnguşetya, Beslan gibi şehir başkınlarını ve Rus Kuklası Çeçenistan Devlet Başkanı, Ahmet kadirov’a düzenlenen süikast başta olmak üzere bir çok özel operasyonu yönetti veya emirini verdi.
Ayrıca Ahmet Kadirov’un oğlu Ramazan Kadirov’un kellesine 25 bin dolar ödül vaad eden Basayev, oğul kadirovun kellesinin daha fazla etmeyeceğini açıklayarak, aynı dönemde kendisi ile ilgili çıkartılan pek çok söylentiye söz konusu video kaydıyla açıklık getirdi.
Aslan mashadov'un şehadetinin ardından, Devlet Başkanlığı görevine gelen Abdulhalim Sadullayev döneminde de aynı göreve devam eden Basayev, Sadullayev’in emrinde yürüttüğü faaliyetlerle Çeçen cihadının lokomotifi oldu.
Çeçenistan Cumhurbaşkanı Sadullayev’in 2006 Haziran’ında şehid olmasından sonra, Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Şura Meclisi kararı ve Sadullayev’in vasiyeti ile Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Dokko Umarov, yayınladığı bir kararname ile Şamil Basayev'i devlet başkan yardımcılığı görevine getirmiş ve kendisinden sonra devlet başkanlığı görevinin Basayev’in sürdüreceğini ilan etmişti.
Şamil Basayev üstün zekası, tavizsiz tutumu ve güzel ahlakı ile bilinen bir şahsiyetti. Onu tanıyanların bildirdiği üzere, kendisi makam ve şöhrette gözü olmayan ve sadece Allah’ın rızasını arayan örnek bir müslümandı. Dünya müslümanlarının ve Çeçen halkının ona olan eşsiz sevgisi de kendisinin güzel hasletlerinin doğal yansımasıydı.
Çeçen Cihadının başladığı yıllardan beri hayatını İslam davasına adayan Basayev, kendisini geliştirmiş bir şahsiyetti. Sürekli zikir ile meşgul olmasının yanı sıra, Allah'a olan tevekkülü ile de bütün mücahidlere örnek oldu.
İlmi çalışmalara önem verdi. Halkın ekonomik bunalımları başta olmak üzere bütün sıkıntıları ile ilgilenmeye çalıştı. Sık sık dünya müslümanlarına çağrıda bulunarak onlardan destek istedi. bir açıklamasında şöyle demişti Şamil Basayev:
''Müslümanlar hangi ölçüyü benimseyerek ümmetin amaçlarını gözetiyorlar? Nerede Allah en büyüktür diyen insanlar?Bütün mücahidler savaş meydanında eşittirler.Komutanın da bir canı var verilecek, askerin de. Eğer bir komutanın şehadeti bu cihadın devam etmesine engel teşkil edeceğini düşüncemiz olursa , o kişiyi savaşmaya göndermeyebiliriz. Fakat şu bir gerçek ki savaş meydanındaki bütün kardeşlerim birer komutandır.Her biri birbirini sürükleyecek kadar yeteneklidir. Eğer Allahın çağrısı ve tehdidi bu insanların kalplerini titretmediyse benim, yani Rabbine karşı son derece zayıf ve aciz olan Şamil'in onlardan bir cevap beklemesi yanlış olur.'' Hafifiyle ağırıyla hepiniz yola koyulun ve Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edin.Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.'' Ama sonunda görüyoruz ki Allah'ın merhamet ettikleri dışında kimse yerinden kıpırdamadı.Ama eğer Amerika onları tehdit etmiş olsaydı kalpleri korku ile çarpar ve emirleri harfi harfine yerine geitirirlerdi. Şunu açıkça ifade edeyim ki İslam toprağını müdafaa etmek bir zorunluluktur, bir ödevdir.''
Gerek hayatı, gerek mücadelesi ve gerekse de şehadeti ile İslam Ümmetine örneklik teşkil eden yiğit Komutan Şamil Basayev, 9 Temmuz 2006 Pazar günü, İnguşetya’da bir köy yakınlarında bindiği aracın infilak etmesi sonucu, Rabbine kavuştu. Rus İşgalcileri ve Onların yerli işbirlikçileri bu olay üzerine,basın mensuplarının önüne geçerek sevinç sözcüklerini sıraladılar. Şehid olan bütün kahramanlarımızın ardından, İslami Direniş hareketinin son bulacağını zanneden işgalciler, Şamil Basayev’in şehadeti ile de Çeçenya’daki İslami Direnişin biteceğini ön görerek bu minvalde bir çok söz söylediler.Oysa biz biliyoruz ki, Küresel Zulüm ve İstikbar çetesi var oldukça, direnen ve İslam’ın sancağını yüceltecek nice Şamiller var olacaktır.Şamil Basayev de kendisinden sonra, bayrağını taşıyacak nesillerin gözünde bir kahraman olarak anımsanacak ve İmam Şamil gibi, Cahar Dudayev gibi özgürlüğe giden yolumuzu aydınlatan birer meşale olacaktır.
Yusuf Ensar Çalışkan
Davasına devam diyenlerin gözlerinde kalıtsal bir hüzün barınır…
Tortulaşmış bir isyan barınır damarlarında,
Zulme ve tuğyana…
Bakışlarındaki vakarla savaşır,
Bilinci nasırlaşmış, asrın tağutlarıyla.
Bir’e boyun eğmenin binlere baş kaldırı olduğunu bilirler.
Bir’ e teslim olmak, binlere firari olmaktır kabullenirler.
Ölürken gülümser,
ölürken özümserler cenneti…
bu bilinçle Kafkaslar inler,
bu bilince şeyh şamil yol verir,
zaman değişir o yolda ne şamiller verilir…
gün gelir çeçen dağlarında laleler yeşerir...
gün gelir güle mübtela,
gözyaşına aşina,
çelik bilekli, iman dolu yürekli erler yetişir...
gün gelir hayat sıvısını, yeşertmeye azmettiği lalelere kurban eder yiğitler.
ki bilirler,
kızıldır yetişen tüm laleler...
bilirler kızıl bir laledir tüm şehitler...
ve bilirler,
bitmez Kafkaslarda şamiller!!!